şapkamın yanında seramik bir yaprak, gözlüğümde bir hamdi ve çarşıdan geçen sen miydin, attilâ ilhan mıydı aralığın şu soğuğunda? eskisinin içinden bir diğer yılı çiçek açıyoruz, kalabalığımızla ve yalnızlığımla. kahvenin karanlığında. karşımda bir gölge, gözünde okuduğum kendi hikâyemdi. gülmedim. kederimi bir hikâyenin akışına bıraktım. çiçeklerin kadınların sesinde açtığı bir sokağa girdim. sokak sokağa çıkıyor, her sokak ayağımın altından kayıyor. öylece- hikâyesi deyip de yazıyorum günleri.
Sıradana, insana ve kelimeye selam duran sanal mecmua...