bakın ben dünkü çocuk değilim hanımefendi, geçen gün verdiğim ifadenin arkasındayım. evet o akşam, sen yazmadan önce de, kadehimde seni gördüğüm de doğrudur; o gün senin yokluğunla içiyordum, öyle de güzeldim, ama sen hep güzelsin hanımefendi. ben bu yenilgilerin yabancısı değilim, ben bu kuyuların en derinine aşinayım. sen niye masanın karşısında yoksun han’fendi?
bakın hanımefendi ben içimdeki çocuğun elindeki çiçekle bekliyorum seni, bir belkiyi ektim gökyüzüne, öylece bekliyorum. öyle de güzel bekliyorum ki, o kadar olur; ama sen hep güzelsin hanımefendi. hayır, ben gökyüzünü de avcumun içi gibi bilirim, ben bu kalemi süs diye taşımıyorum yanımda. sen niye akşamları içime doğuruyorsun han’fendi?
bakın hanımefendi ben içimdeki çocuğun elindeki çiçekle bekliyorum seni, bir belkiyi ektim gökyüzüne, öylece bekliyorum. öyle de güzel bekliyorum ki, o kadar olur; ama sen hep güzelsin hanımefendi. hayır, ben gökyüzünü de avcumun içi gibi bilirim, ben bu kalemi süs diye taşımıyorum yanımda. sen niye akşamları içime doğuruyorsun han’fendi?
Yorumlar
Yorum Gönder