1: "turuncu gök- gri gök" diye düşünerek uyandım. uyandığımda istanbuldaydım. turuncu gök nerede bilmesem de, gri göğün neresi olduğunu iyi biliyordum. görmediğim bir şehir, bir kaç defa yaklaştım, pek çok zaman uzağında yaşadım. görmediğim bir şehir, oysa ben kör değilim. turuncu gök, gün ölümü- gün batımı- gurûb, akşam habercisi. akşamüstü. " hoyrattır bu akşamüstüler daima " diyen bir şair vardı. yalan değil. * pera; yine baş başa ve yine bir aradayız. gökte bir martı ve bir de ince bir başağrısı. bundan sonra ne söylersem dinle. her yenilgimin yolu buradan geçiyor ve ben buradan geçerken aklımdan kelimeler geçiyor. dünyanın en eski ikinci metrosundan, grand rue de pera'ya çıkıyorum, ama aklımda ilki var. şehri şehirle, şiiri şiirle aldatarak- ki benim işimdir, izmirde bir istanbulcuyum, yazıyordum geçen gün ve iki göz geziyordu benim izmiri aldatmamın üzerinde. elimde attilâ ilhan, grand rue de pera cinâyetini gözlerimle gördüm. delik d...
Sıradana, insana ve kelimeye selam duran sanal mecmua...