Denizi görünce söyledim, yeni gelmişiz. Nereye, işaretsiz önemsiz artık bu sorular. Böyle sorular, hemen hemen tüm sorular. Sorular işaretsiz. Yeniden. Yeri gelmişken yazmalıyım, gemi gördüm denizin üzerinde. Olması gerektiği üzere. Herşey sıradandı, yük taşıyordu, sorulacak soru yoktu. Sonraydı aklıma düştü, gelmişiz. Anladım eski bildiklerimden, deniz gözümün önünden gidince. Görüyorum, bir çocuk öldüyor yaprağı, oysa yaprak kuru. Kahverengiye dönmüş bile rengi. Bilincimin rengi ne, soru değil. Gri değil, ilk akla gelen birşey değil, kahverengi de değil. Sakal karanlığı renginde olabilir, benim sakallarım ancak bir karanlıktır. Bir uğultu çenemin altında. Başımda bir uğultu, bilincimin bir iki harf yitirmesini şaşırmadan izliyorum.
Bugün, Ramada Kemalpaşa Otelinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanı sayın Dr. Cemil Tugay ve Kemalpaşa Belediyesi başkanı sayın Mehmet Türkmen beyefendiler ile Kemalpaşa sanayisi ve yapılabilecekler üzerine bir toplantıdaydık. Cemil başkan konuşurken, bir anda iki yıl önce o anlarda babamı son defa gördüğümü hatırladım. Sonra, 11 Mayıs 2022 günü saat 02:59'da çaldı telefonum; babam hasta değildi artık, ben de çocuk değildim. Hemen ertesi günü, işyerine uğramak zorunda kaldım. Babamın kredi kartı ödemesi vardı; o olmasa da, kart ödemesi vardı ve ödemek için de buraya gelmeliydim. Buraya yazıyorum, çünkü bu satırları da yine işyerindeki odamda yazıyorum. Kapıdan ilk içeri girdiğimde, her şey çok büyük gözüktü bir anda gözüme. Sanki yeniden altı yaşımda fabrikaya gelmişim gibi, küçülmüştüm. O yalnızlığı öylece duydum, o anda anladım. Yine de "büyümem" lazımdı, hem de bir gün öncesinden, 10 mayıs 2022'den çok daha fazla büyümem lazımdı; çünkü artık "Yılmaz beyin o...
Yorumlar
Yorum Gönder