bir boşlukta bir sene öncesinin sokaklarını yürüyorum, görmüyorlar. herşeyi bölüyorum. buradayım, burası bir sürgün şehri. şehrimi yitirince kendimi buraya sürdüm, sanki yüzü gözümün önünden gider sandım. ne oldu, bir başıma onun hayaletiyle kaldım. ölmeyen insanların hayaletleri, çıkmıyor gözlerden izleri.
herşeyi bölüyorum. her ikiyi bir ediyorum. bir başımayım, bir boşluktayım, gece olunca karanlıktayım, geçmiş sokakları yürüyorum, görmüyorlar.
bir daha göremeyeceğim onu, gözlerine bakamayacağım. hep bir mucize olacak sandım, gerçeği bir masal olarak okudum, yanıldım. yanılgımı gözümün iziyle ikiye bölüyorum, yalın gerçeği görüyorum. gecenin karanlığında yalnız başıma gerçekle beraber oturuyorum.
ellerimde reddedilmiş bir yangının izleri, ellerimde söylenmemiş bir davetin izleri, ellerimde verilmemiş bir mektubun izleri, ellerime gözlerimin izlerini indiriyorum, ağustosun yağmursuzluğunu bölüyorum.
bir karanlık boşluğa düştüm, bir ateşe düştüm, bir başıma, bilincimi bölüyorum.
herşeyi bölüyorum. her ikiyi bir ediyorum. bir başımayım, bir boşluktayım, gece olunca karanlıktayım, geçmiş sokakları yürüyorum, görmüyorlar.
bir daha göremeyeceğim onu, gözlerine bakamayacağım. hep bir mucize olacak sandım, gerçeği bir masal olarak okudum, yanıldım. yanılgımı gözümün iziyle ikiye bölüyorum, yalın gerçeği görüyorum. gecenin karanlığında yalnız başıma gerçekle beraber oturuyorum.
ellerimde reddedilmiş bir yangının izleri, ellerimde söylenmemiş bir davetin izleri, ellerimde verilmemiş bir mektubun izleri, ellerime gözlerimin izlerini indiriyorum, ağustosun yağmursuzluğunu bölüyorum.
bir karanlık boşluğa düştüm, bir ateşe düştüm, bir başıma, bilincimi bölüyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder