Altıncı sınıfta okul içi turnuva için futbol takımı kurmuştuk. Adını benim üstümdeki bir tişörtteki yazıdan etkilenerek " Heroes" koymuştuk. Sağolsun arkadaşlar futbol konusunda ki yeteneksizliğimden dolayı, yine de beni onore etmek için takımın teknik direktörü yapmışlardı beni. 1999-2000 dönemi, Fatih Terim yönetiminde efsanevi Galatasaray dönemi. Ben de Galatasaraylı olduğuma göre, temel mantığı yanıltmayarak, Fatih Terim'i rol model aldım. Tabii ki, "öğrencilerim" beni pek dinlemiyordu, Fatih hocanın o sert otoritesini sağlamakta zorlanıyordum. Peki ben ne yaptım? Bir maçta, defansta oynayan o zamanki arkadaşım hata yapınca, yanıma çağırıp maç ortasında tokat attım.
Rol model almayı bir adım ileri taşımıştım, Leeds maçında kırmızı kart gören Emre sanmıştım arkadaşımı. Dostum, Emre değildi pek tabii, hatta demek ki Eyüp peygamber sabrı varmış kendisinde, yine de birşey yapmamıştı. Ben olsam, beni döverdim. Kendisine teşekkürü borç bilirim.
Finale kadar çıkmıştık turnuvada, finalde 10-3 yenilip ikinci olmuştuk.
Peki ben bunu neden anlattım? Yirmibeş yaşımı, bir çeyrekliği devirmek üzereyim, bunun üzerine birşeyler yazmam gerektiğini düşündüm. Kimsenin işine yaramayacak anılarımı anlatmaya karar verdim. Aklıma başka anı gelirse yine yazacağım. Gelmezse? Gelir herhalde.
Rol model almayı bir adım ileri taşımıştım, Leeds maçında kırmızı kart gören Emre sanmıştım arkadaşımı. Dostum, Emre değildi pek tabii, hatta demek ki Eyüp peygamber sabrı varmış kendisinde, yine de birşey yapmamıştı. Ben olsam, beni döverdim. Kendisine teşekkürü borç bilirim.
Finale kadar çıkmıştık turnuvada, finalde 10-3 yenilip ikinci olmuştuk.
Peki ben bunu neden anlattım? Yirmibeş yaşımı, bir çeyrekliği devirmek üzereyim, bunun üzerine birşeyler yazmam gerektiğini düşündüm. Kimsenin işine yaramayacak anılarımı anlatmaya karar verdim. Aklıma başka anı gelirse yine yazacağım. Gelmezse? Gelir herhalde.
Yorumlar
Yorum Gönder