Yolcu olma hâli, yolculuk. Kendisini daima göçebe gören bir ruhun evi, yol.
Tren ile rayları ezdim bu hafta sonu. "İlk tren nereye?" dedim gişedeki bilet satan memura, kaçak'ların alışılmış sorusunu sorduğumu sonradan farkettim. Sokakları ezdim yürüyerek, uzunca yürüyerek. Yorularak, dinlendim. Pek tabii, kendimi de dinledim. Yola çıkmadan yolculuğun nedenini bildiğimden, yolda neden aramadım. Sonuç da bulmadım. Arafta olduğumu hiç söyleyemem. Araftan döndüğümü söyleyebilirim, az uz dere tepe düz gidip. Evdeysem şimdi, bir arpa boyu da yol almamışım amenna, ama kelimenin oyunları bir yana, bir kelimeyi, bir imgeyi yarından silmeye gittim.
Bir cinayetti beni yola çıkaran. Bir imge, bir yıl yazdığım, düşündüğüm, sevdiğim bir imge, bir anda gözlerimin önünde öldürülmüştü, hem de suret'i tarafından. Gözlerim de ölmüştü, yoldan gözlerimi aldım geldim. Daha güzel görüyorum şimdi.
Düşen yüzümü topladım yoldan, kelimeler buldum, döndüm.
Tren ile rayları ezdim bu hafta sonu. "İlk tren nereye?" dedim gişedeki bilet satan memura, kaçak'ların alışılmış sorusunu sorduğumu sonradan farkettim. Sokakları ezdim yürüyerek, uzunca yürüyerek. Yorularak, dinlendim. Pek tabii, kendimi de dinledim. Yola çıkmadan yolculuğun nedenini bildiğimden, yolda neden aramadım. Sonuç da bulmadım. Arafta olduğumu hiç söyleyemem. Araftan döndüğümü söyleyebilirim, az uz dere tepe düz gidip. Evdeysem şimdi, bir arpa boyu da yol almamışım amenna, ama kelimenin oyunları bir yana, bir kelimeyi, bir imgeyi yarından silmeye gittim.
Bir cinayetti beni yola çıkaran. Bir imge, bir yıl yazdığım, düşündüğüm, sevdiğim bir imge, bir anda gözlerimin önünde öldürülmüştü, hem de suret'i tarafından. Gözlerim de ölmüştü, yoldan gözlerimi aldım geldim. Daha güzel görüyorum şimdi.
Düşen yüzümü topladım yoldan, kelimeler buldum, döndüm.
Yorumlar
Yorum Gönder