Öyle acayip bir zamandayız yine, yıkım haberi, ölüm haberi, yokluk haberi, kan dolu haberler. Haberlerden kan ve bir katran kadar koyu kin akarken, her an birşey daha olacak korkusuyla yaşıyoruz. Ne acıdır, "birşey daha olacak" demek, birileri daha ölecek demek, ama nasıl, ne şekilde; hangi mayınla yahut hangi ihmal enkazının altında. Kendini ve başkasını öldürmenin, hiç olmazsa, kendini ve başkalarını sevmemenin bin yolunun olduğu bu zamanda; kendini, insanları ve ağaçları sevmenin de yolu var. İster Mevlana söylesin, isterse Nâzım, artık ne olursak olalım, bir orman kadar kardeşçe yaşamanın yolunu bulmalıyız, anadoluda, ortadoğuda ve kara kıtada. Yoksa içimiz dışımız savaş'la dolacak, büyük bir korkuyla ölmeyi ya da öldürmeyi bekleyeceğiz. Kara ütopyayı andıran günümüzde, güzel olana bakmadan gördüğümüz herşey içimizi yakmaya ve teslim olmuş şekilde distopya bir yarına giderken, yine de birşeyler oluyor, umut yine maveriyor. Güzel olana bakmalıyız, Wall Street...
Sıradana, insana ve kelimeye selam duran sanal mecmua...