Dün otobüsteyken bir park gördüm. Parkta, bir kız çocuğu boş bir salıncağı sallıyordu, çocuğun biri de kaydıraktan kayıyordu. Zaten, parkta olan biten iki salıncak ve bir düz kaydıraktı. Çok imgesel bir parktı, hemen otobüsten inip parka gittim banka oturdum. Yazmaya başladım. Gözlerimin önüne bir bulut indi. ("Balkanlardan gelen yağışlı hava dalgası" gibi oldum güz mevsiminde iyice) Yazdığım şeyin adını biliyordum "Eski Yaşıma Ağıt", sonra parktan kalktım, okula gittim, insanların arasına karıştım, bu blogda yazdığım kadınlardan üçünü ve okurlarımı gördüm. Blogumu lütfedip okuyan kişilere, kısaca okur diyor yazar bu yazısında. Hem baya havalı oldu: Okurlarımla buluşmak! Halka inmek gibi birşey. (Halka inmek demişken şunu da yazayım. Halka evinizin bodrumu muamelesi yaptıkça, ona "indikçe", onu anlamamaya devam edersiniz. Anlayışsızlığınız büyür sadece. Neyse.) Birşeyi anladım, hiçbirşey benim anladığım gibi değildi, hemen herşeyi yanlış anlamış, gerçekl...
Sıradana, insana ve kelimeye selam duran sanal mecmua...