"Yeşil yeşerirken; mavi nasıl daha mavi olur diye düşünüyordum. Gelmedi. Mavi, daha mavi olmadı." yazmıştım deftere. Bir saat sonra, geç geldiğinde ise, "Sonra, geldi. Mavi'nin daha mavi olmasının kelime'si nedir bilmiyorum."
Sonra bir arkadaşla bir bankta oturup konuşurken, aklıma geldi. Olmayan bir "mavermek" kelimesi vardı, ak ağarır, sarı sararır, kızıl kızarır, yeşil yeşerir, mor morarırken, mavermemiş bir mavi vardı.
Ama, inadına maveriyordu umut, kelimenin yokluğundan habersiz. Sonra acemice kelime kovalarken buldum kendimi, kelimeleri yan yana, alt alta getirip, Re için, ölmeyen çiçekler yapmaya çalışıyordum.
Yaptım, diyemem. Ama cahil cesareti, donkişot deliliği, çocuk korkmazlığı ve aşk ile, birşey karaladım. Birşeyler daha da karalamaya çalışıyorum.
Öncelikle o'nu ilk okuyan iki kişiye, sevgili hocam Mürüvet Dindar'a ve sevgili Özge Aktaş'a teşekkür ediyorum. İkinci kez, kelime'nin en güzel sokağında körlemesine yürüyorum, heyecanlıyım, bir anlamda benim ikinci yeni'me Turgut Uyar'dan alıntılayarak başladım.
Sonra bir arkadaşla bir bankta oturup konuşurken, aklıma geldi. Olmayan bir "mavermek" kelimesi vardı, ak ağarır, sarı sararır, kızıl kızarır, yeşil yeşerir, mor morarırken, mavermemiş bir mavi vardı.
Ama, inadına maveriyordu umut, kelimenin yokluğundan habersiz. Sonra acemice kelime kovalarken buldum kendimi, kelimeleri yan yana, alt alta getirip, Re için, ölmeyen çiçekler yapmaya çalışıyordum.
Yaptım, diyemem. Ama cahil cesareti, donkişot deliliği, çocuk korkmazlığı ve aşk ile, birşey karaladım. Birşeyler daha da karalamaya çalışıyorum.
Öncelikle o'nu ilk okuyan iki kişiye, sevgili hocam Mürüvet Dindar'a ve sevgili Özge Aktaş'a teşekkür ediyorum. İkinci kez, kelime'nin en güzel sokağında körlemesine yürüyorum, heyecanlıyım, bir anlamda benim ikinci yeni'me Turgut Uyar'dan alıntılayarak başladım.
göğünyüzüne
“göğe bakalım”
Turgut Uyar
Turgut Uyar
gözünde gözümü görmeye
güzünde dahi bir baharı
mavermeye daha bir yarına
ellerini bir kağıda koyup çizercesine
ama göğünyüzüne
gök ağarmasın maversin diye
diyeceğim sana gözüne bakarak
yüzüne kadim doymazlıkla
dudaklarına ve boyalı tırnaklarına
gökyüzü göçebelerin sokağı
diyeceğim sana elini tutarak
sonsuz bir zaman beraberce
(hani işteş bir bakışmanın sonsuzluğunda)
“görmeye gelir misin benimle göğünyüzüne
yeryüzünde olmayan bir çiçekrengini.”
Re için.
Remzi Serhat İşbecer
Yorumlar
Yorum Gönder