Görmemek geçiriyorum, geçiyor, geçiştiriyorum öylesine günleri birbiri ardına. Re, seni düşünüyorum, ancak öyle geçiyor günler, gülüşünü hatırlıyorum, bakışını hatırlıyorum, sana bakmalarımı hatırlıyorum da, öylece iç çekiyorum. Dua ediyorum, yazmaya kalemim yetmeyecek dualar ediyorum susarak, yazmaya kalem utanır bir duasın sen. Nasıl kaçırıyorsam senden gözlerimi, öyle seviyorum seni.
Gün saydım, seni görmeler saydım. Şimdi görmediğim hergün kelimeler yazasım var. Re, seni başkasını sevdiğini sanarak, ismini gizleyerek, giz ile seviyorum, göz ile seviyorum. Hiçbirşeyin önemi yok, bebek masumiyetin yüzündeyken, günden güne ölen çocuk yüzümü sevdiğim gibi bir hasretle seviyorum seni.
Sana güzelleme yazacağım dedim, belki de sadece yazacağım. Adını bilmediğim gibi, yazdıklarımın adını koymadan, içimdeki şeyin adını bilerek.
Ademoğluyum ben, adlar bana öğretilmedi, bildiklerimi de unuttum. Bilmekten hep düşümün kırılması gördüm, hep yüzümün düşmesi. Birgün adını öğrenince de "Re" diyeceğim sana.
"Re, sanki. Bir nota kadar." demiştim usulca. Duyulur duyulmaz bir sesle, güzelce gülümserken sen öylece. Aralık'ın onaltısında, ikibinonda. Dışarıda deli bir yağmur vardı, gökgürültüsünü bastıracak tek ses, yüzündü. Bir bahar düşmüştü içime.
Özledim yahu. O bir anlık bakışında, bildiğini düşünmeyi, gözlerimdekini anladığını sanmayı özledim. Gün sayıyorum ve seni seviyorum.
Gün saydım, seni görmeler saydım. Şimdi görmediğim hergün kelimeler yazasım var. Re, seni başkasını sevdiğini sanarak, ismini gizleyerek, giz ile seviyorum, göz ile seviyorum. Hiçbirşeyin önemi yok, bebek masumiyetin yüzündeyken, günden güne ölen çocuk yüzümü sevdiğim gibi bir hasretle seviyorum seni.
Sana güzelleme yazacağım dedim, belki de sadece yazacağım. Adını bilmediğim gibi, yazdıklarımın adını koymadan, içimdeki şeyin adını bilerek.
Ademoğluyum ben, adlar bana öğretilmedi, bildiklerimi de unuttum. Bilmekten hep düşümün kırılması gördüm, hep yüzümün düşmesi. Birgün adını öğrenince de "Re" diyeceğim sana.
"Re, sanki. Bir nota kadar." demiştim usulca. Duyulur duyulmaz bir sesle, güzelce gülümserken sen öylece. Aralık'ın onaltısında, ikibinonda. Dışarıda deli bir yağmur vardı, gökgürültüsünü bastıracak tek ses, yüzündü. Bir bahar düşmüştü içime.
Özledim yahu. O bir anlık bakışında, bildiğini düşünmeyi, gözlerimdekini anladığını sanmayı özledim. Gün sayıyorum ve seni seviyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder