Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Neden Adamolmazadam?

Kendimi önce "Adamolmazadam" yaptım, hem adam olmamakla, hem içindeki tezatla bendi. Sonra süperkahraman'a benzedi diye, "sıradan bir süperkahraman" dedim. Kendi içinde tezatlı bu tanım, bana gelince hepten tezattı. Hem sıradan değilim, hem süperkahraman hiç değilim. Peki Amerikan kültürünün küreselleşmesine karşı çıkan ben, neden Amerikan "comic" kültürüyle kendimi ifade ettim.Kendimle çeliştiğimden! Hep dediğim üzere, karşı çıktığım bu düzenden kendimi kurtaramadığımdan. Adamolmazadam'ın baş düşmanı kendisi. Yazdıklarımda bunu belirtmeye özen gösterdim. "Önce kendine bak" diyenler oluyordur, bakıyorum. Bu bir "nefs kavgası" ilk başta. Kendimle kavgalıyım, derken, kendimden nefret ediyorum, demiyorum. Nefret etmiyorsam da, kendimle tümden barışık da değilim. Herkes kadar. Kendimle çelişmek'ten, tezattan anlam buluyorum. Kelimelerin altındaki anlamlardan anlam bulan ben, kendimi bu nedenlerden böyle tanımlıyorum.

Yenigüz

Yenigüz. Ne kadar güz dediğin hep eski kalsa da us dediğin o kalabalıkta. Bahar, nasıl iliklere kadar ilkse, güz hep son, hep sonuncu, yine de yeni. Yenigüz sokaklarda eskiyor, aylardan ekim, alelacele bir yenilmek peşinde kalabalıklar usumdaki resimde herkes. Yenileceğim, diyorlar, büyüyeceğim, diyorlar. Ben hep yenilip, hep büyüyorum, hemen her mevsim, hep de yazıyorum yine de. Yenigüz işte bundan, fazla kelimlerden arınmış şiir, uslanmaz bir hayâlden. Dolayı ve dolaysız bir cümle. Bir öykünün ilk cümlesi, öykünün bir cümlesinin eksik kelimesi. Yine de böyle yenilmek, yani nasıl desem, ben bile aşina değilim, her güz bir yenisini öğreniyorum.