Herşeyi bıraktım, bir maden ocağında göçük altında kaldım bugün, tersane de çekiç vurduğum platformdan düştüm de öldüm belki de. Ansızın oldu anlamadım, gözlerimi kapattım korkudan, bir daha açamadım. Karıma söylediler, gözleri karardı. Aklına çocuklar geldi belki ilk, bilmiyorum. Tek başıma ölünce üç satır, arkadaşlarımla birlikte ölünce manşet oldum. Arkamdan yazılan o yazıyı okuyamadım, hiç aklıma gelmezdi, hergün okuduğum o adamın gün gelip de beni yazacağı. Akşam haberleri'ni, yıllardır ilk defa kaçırdım, haberlerde ben vardım. Üç yaşındaki kızım anlamadı daha babasız büyüyeceğini. Beni hayal meyal hatırlayacak, doğduğu gün sanki dün, akşam yorgun eve gelir, ellerim nasır, yüzünü okşardım. Karım, haftasonları kahveye giderdim, kızardı. Şimdi, öylece tabutuma bakıyor, yeşil arabayla geçerken önünden. Kahve boş, pişpirik oynarken avuçlarımı sertçe vurduğum masalar boş, yeşil çuhaları sigaramdan delik deşik. Sigaradan ölemedim, kahvede sigara yasağına kızmıştım. Kayınço ön safta, camii'ye gelmeyeli çok olmuş, yanındakine bakıyor çaktırmadan cenaze namazıdmdan önce ikindi'yi kılarken. Devlet gelmiş evime, kızımın başını okşuyor.
Kokusunu sevdiğim toprağı atıyorlar üstüme. Atıyorlar.
Herşeyi arkada bırakıyorum.
Kokusunu sevdiğim toprağı atıyorlar üstüme. Atıyorlar.
Herşeyi arkada bırakıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder